36,2049$% 0.29
37,9122€% 0.05
45,5162£% 0.17
3.414,11%0,46
5.627,00%0,21
22.439,00%0,20
9.940,69%0,26
3510262฿%1.15832
Etkili iletişimin temelinde bireyin kendisini tanıması, kendi değerlerinin ve tutumlarının farkında olması ve kendine güven yatar. İyi bir iletişimci ipuçlarını anında görür (jestler, mimikler, beden duruşu) ve onları gerçekçi olarak değerlendirir.
Günümüzde aile-içi iletişim çok önemli olduğu halde yeterince üzerinde durulmayan bir konudur. Bir çok sorunun temelinde aile – içi iletişimdeki olumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Yaygın olarak görülen iletişim biçimi “gereksinme iletişi” denilen durumdur. Bu iletişimi belirleyen etmenler günlük gelişen gereksinimlerdir.
Çocukların okuldaki durumları, günlük kısa notlar, alış veriş planları, ödeme planları, kısa konuşmalar, standart hal hatır sormalar, günlük olaylardır.
Birlikte olunan zamanın çoğunu TV izlemek, TV program yorumları, gündemdeki konuların kısa kısa bir değerlendirilmesi yapılır. Hatta artık çoğu ailelerde ev programları TV dizi saatlerine göre şekillenir. Bunlar ev içi iletişimin mesajları olmaktadır.
Konuyu derinlemesine irdelediğimizde, düş kırıklıkları, geleceğe ilişkin duygular, insanlar arasındaki olumlu yada olumsuz iletiler günlük iletişim içinde kendine yer bulamamakta bu nedenle duygular, düşünceler sessizce geçiştirilmektedir.
Aile-içi iletişimin düşük yoğunluğu,sığlığı,azlığı giderek insan arası ilişkileri de zayıflatmaktadır. Aile içinde yabancılaşma görülmekte, etkin iletişim aile dışındaki gruplar arasına kaymaktadır. Baba iş yerindeki arkadaş gruplarıyla, anne kadınlar arasında ki gruplarla, çocuklarda arkadaş gruplarıyla etkin iletişim kurmayı yeğlemekte, duygu ve düşüncelerin paylaşımı ev dışına taşınmaktadır. Ev içinde zayıflayan iletişim, buna karşın ev dışında gelişen ve bireysel çıkar ön planda olan iletişim sonucu, aile üyeleri arasında farkında olmadan bir yabancılaşmayı getirmektedir. Bunun sonucu değişen insan davranışları doyumsuzluk, kıyaslama aile içinde gruplaşmalara yol açmaktadır. Anne-oğul, baba-kız yada çocuklar arası gruplaşma eğilimi ortaya çıkmaktadır. Bu durum iletişimi büsbütün bozmakta sosyal roller sertleşmektedir.
Aile içi demokratik iletişimin yitirilmesi ailede krizi artırmakta, bunun sonucu aile üyeleri kendilerini mutlu kılacak sanal mutluluklar peşinde koşmaktadırlar.
Son zamanlarda haberlerde hiç toplumuzda görülmeyen,kültürümüz,toplumsal değer yargılarımızdan uzak gelişmeler izlemekteyiz. Toplumuzda çabuk öfkelenme,sorgulamadan,somutlaştırmadan suçlamalar, şiddet ve hızlı aile çözülmelerini sayabiliriz.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
– Ev içinde eşitlikçi, sosyal rolleri arkadaşça yumuşatan ve aile disiplini kimseyi yaralamadan kurup yürütmek,anlayışlı,şefkatli ve ilkeli bir aile yapısı oluşturmak.
– Eşler arasında anlayış ve davranış bütünlüğü, iletişim güçlendirerek çocukların sosyal rollerini benimsemelerine yardımcı olmak.
– Aile içi empatiyi geliştirin.
– İletişimde Aktif Dinleme ( saygı ) gerçekleştirin.
– Saydam ve şeffaf olun. – Sorunlarınızı somut bir şekilde belirtin. Yorum katmadan olduğu gibi söyleyin.
İLETİŞİM ENGELLERİ
Emir vermek, Yönlendirmek: Bu iletiler kişinin duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Kişi diğer kişinin istediğini yapma zorunluluğunu hisseder.
Uyarmak, Gözdağı vermek: Bu iletiler de emir verme ve yönlendirmeye benzer; ancak kişinin vereceği yanıtın karşılığı olacak tümceleri de içerir. Kişinin isteklerine saygı duyulmadığı mesajını verir. Bu durum kişide öfke ve düşmanlık yaratır.
Ahlak dersi vermek: Bu tür ilişkilerde otoritenin ve zorunlulukların gücü kişiye karşı kullanılır. “yapmalısın, etmelisin” mesajlarını iletir ve bireyi karşı koymaya zorlar.
Öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek: Kişinin sorunlarını kendi kendisine çözeceği yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir.
Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme: Bu durum aile içinde o anda herhangi bir sorun yokken çocuklar tarafından kabul edilebiliyor; ancak, sorun anında bu durum kabul edilmiyor ve daha fazla çatışmalara neden oluyor. Mantıklı düşünceler önerme çocuğun mantıksız ve bilgisiz olduğuna dair mesaj iletir.
Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak: Bu iletiler çocuk üzerinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar. Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşürür. Çocuklar hakkında yapılan olumsuz değerlendirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz görmesine neden olur.
Ad takmak, alay etmek: Çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etki yapar.
Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak: Bu durum çocuğun konuşmasını, kendi duygularını ifade etmesini engeller.
Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak: Anne babalar çocuklarının duygularını tam olarak anlamadıklarında ortaya çıkar. Böyle bir durumda sorun hiç yokmuş gibi algılanıp avutma eğilimine gidilir.” Üzülme yarın her şey düzelecek, kendini daha iyi hissedeceksin” gibi mesajların verilmesi çocuğun önemsenmediği hissini verir.
Soru sormak, sınamak, sorgulamak: Çocuk sorgulanıyor hissine kapıldığında bu durum onda güvensizlik, kuşku oluşturur.
Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak: Böyle iletiler yüzünden çocuk anne babasının onunla ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini belki de onu dışladığını, dikkate almadığını düşünür. Çocuklar sorunlarını dile getirdiklerinde çok ciddidir. Şaka ve espriyle karşılık vermek onları incitebilir ve itilmişlik kenara atılmışlık duygusunu verir.
Günümüzde toplumuzun yoğun temposu en küçük sistem olan aileyi de değiştirmektedir. Gergin günlük yaşam temposu içinde, aile içinde yaşanan iletişim sorunları,tartışmalar,kavgalar bir çok insanın yaşamını olumsuz etkilemektedir. Ancak insanlar artık çok çalışmak, çok kazanmak gibi kavramların yanında, “ilişkilerimi nasıl daha sağlıklı kurarım ?” sorusunun yanıtını aramalıdırlar.
Sağlıklı bol iletişimli günler dilerim..
Uzman Çocuk Gelişimci Ve Aile Danışmanı Derya YILDIRIM
Çanakkale Savaşı Gizli Kahramanı Niğdeli Ali!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.