DOLAR

38,4505$% 0.04

EURO

43,9228% -0.06

STERLİN

51,6507£% -0.18

GRAM ALTIN

4.097,42%-0,84

ÇEYREK ALTIN

6.731,00%-0,93

TAM ALTIN

26.842,00%-0,93

BİST100

9.243,13%-0,69

BİTCOİN

฿%

a

1 MAYISLAR NE “BAHAR BAYRAMI” NE DE “İŞÇİ BAYRAMI”

bir takım sendikaların gölgesinde olmayan, işçilerin dışında farklı amaç güden insanların olmadığı ve bu insanların meydanları savaş alanına çevirmediği , asıl olan tüm emekçilerin büyük bir coşkuyla gerçek bir bayram havasında kutladığı 1 Mayıslar olur.

Bazılarımız bugünü  “Bahar ve Çiçek Bayramı” ,bazılarımız ise “İşçi Bayramı” olarak kutladık. 2008 yılından itibaren ise “Emek ve Dayanışma Günü “ olarak anmaya başladık. Bu isim şimdiye kadar konulmuş isimler arasındaki en anlamlı isim olmuştur. Çünkü 1 mayıs ruhuyla tam manasıyla bütünleşmiştir. Bugünün neden bir bayram olmadığını ve kolay kolay da olamayacağını anlamak için tarihine bir göz atmak gerekir.

    İşçiler tarih boyunca toplumların hemen hemen hepsinde en kalabalık sınıfı oluşturmuştur. Buna rağmen ekonomik ve siyasal hakların dışında tutulmuşlardır. Çalışma saatleri uzun , koşulları kötü ,ücret yok denecek kadar az ve tüm sağlık koşullarından mahrum bırakılmışlardır.

     1880´li yıllar ile birlikte şirketlerde eşi benzeri görülmeyen bir büyüme yaşanmış, bu büyümeyle birlikte işçilerin içinde bulunduğu koşullar daha da ağırlaşmaya başlamıştır. Bu süreçte hiçbir temel hakkı dahi tanımayan siyasi bir otorite ve hukuk sistemiyle karşı karşıya kalmışlardır. Bu ağır yaşam koşullarına dur demek amaçlı 1881 yılında ABD´de yarım milyon işçiyi temsilen bir örgütlü yapı kurulmuş ve “ 8 saatlik iş günü “ mücadelesini başlatmışlardır. Akabinde ABD´de yapılan 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırılmıştır. Aynı tarih ve şehirde hak arayan işçiler işten çıkarılmış, greve çıkanlar arasından 4 kişi de hayatını kaybetmiştir. Yapılan hiçbir engelleme mücadele ateşini söndürmeye yetmemiştir. 1886 ´da yine ABD ve Kanada´da 350 bin kişi greve çıkmıştır. Tarih böylesine bir işçi isyanına ilk kez şahit olmuştur. Chicago´da greve çıkan işçilere saldırılar olmuş, olaylara neden olduğu iddia edilen 8 işçi hakkında idam kararı çıkmış ve 4 işçi idam edilmiştir. İdam edilenlerden Albert  Persons   isimli işçi idam edilmeden önce mahkemede  “ Bütün Dünya Biliyor Suçsuz Olduğumu . Eğer Asılırsam Cani Olduğum İçin Değil Emekçi Olduğum İçin Asılacağım.” Demiş ve 1 Mayısın sembol isimlerinden olmuştur.

    ABD´de yaşanan bu olaylar ile II. Enternasyonal 1889´ da bir takım girişimlerde bulunmuş ve 1890 itibari ile 1 Mayıs  “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmiştir.

    Anadolu´da ise ilk kez 1905 yılında İzmir´de kutlanmıştır. İstanbul´da ise 1910 yılında ilk kutlama yapılmıştır. En gelişmiş işçi örgütlenmesinin olduğu kutlama ise 1911 yılında Selanikte gerçekleşmiştir.

     1920 1 Mayısında işgal idarelerinin yoğun baskılarına rağmen işçiler Haliçten başlayıp Beyoğluna kadar bir yürüyüş gerçekleştirmiş ve ellerinde “ Bağımsız Türkiye “ yazılı pankartlar taşımışlardır. 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun  Kanunu ile kutlamalara 1935 yılına kadar izin verilmemiştir.

     En kitlesel  1 Mayıs 1976 yılında kutlanmıştır. 1977 yılında ise taksim meydanına toplanan halkın üzerine ateş açılmış ve 37 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olay da tarihe “Kanlı 1 Mayıs “ olarak geçmiştir. Bu olay Başbakan Süleyman Demirel´e   askeri darbe hazırlığı olarak rapor edilince Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun derhal emekliye sevk edilmiştir. Böylece 1 Mayıslar hep yasaklarla anılmıştır.

     Geçmişte gerçek bir hak arayışı olan 1 Mayıs günü Türkiye´de ne yazık ki farklı amaçlarla kutlanmaya başlandı. Gerçek hak sahiplerinin geri plana atıldığı, sokakların yerle bir edildiği ve ideolojik bir organizasyona büründürüldüğü bir gün haline geldi. Tarihinde haksızlığa uğrayan, ağır şartlar altında karın tokluğuna çalıştırılan işçilerin tepkisini ortaya koydukları bir gün durumundayken Türkiye´de çok uzun zamandır bu düşünceden çıkıldı ve bir takım kötü zihniyetli, Ülkemizin huzuru ile bağdaşmayan olaylar içinde bulunan  grupların tekelinde kutlanan bir gün oldu. Hakkın gerçek sahipleri 1 Mayıs günü evine ekmek götürme mücadelesi verirken bu gruplar maalesef ki kaos ortamı yaratmaktan vazgeçmedi. Bugün; günün ruhuna inildiği ve propagandaya çevrilmediği takdirde gerçek bir dayanışma günü olacaktır. Tarih boyunca kanlı olaylara sahne olan bugün,  günümüzde de amacından saptırılmış ve gerçek hak arayışından çıkmıştır. Bu nedenledir ki 1 Mayıslar asla bir bayram olmamış ve olamayacaktır.

    Tek dileğim bir gün bir takım sendikaların gölgesinde olmayan, işçilerin dışında farklı amaç güden insanların olmadığı ve bu insanların meydanları savaş alanına çevirmediği , asıl olan tüm emekçilerin büyük bir coşkuyla gerçek bir bayram havasında kutladığı 1 Mayıslar olur. Hakları için ölenlere minnet ve şükran , akan tere selam ve saygı ile 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günümüz kutlu olsun…

18 2 1 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (2)

Sıradaki haber:

NİYETLERİN, OLAYLARIN ÖNÜNE GEÇTİĞİ SUNİ ERMENİ KATLİAMI!

HIZLI YORUM YAP

18 2 1 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.