Gayrimenkul alım satımında vergi kayıplarını önlemek ve vergi adaletini sağlamak gayesiyle yeni bir sistem devreye alınıyor. 2026’da uygulanmaya başlayacak düzenleme ile alım satım süreçlerinde vergiler, mevcut rayiç bedel yerine gerçek değer üzerinden hesaplanacak. Bu adım, kesimdeki kayıt dışılığı azaltmayı hedefliyor.
Bankalar ve bakanlıklar çalışıyordu
İlgili bakanlıklar, kamu gelirlerini artırmak ve gayrimenkul kesiminde adil bir vergilendirme sağlamak için uzun müddettir çalışmalar yürütüyordu. Bu süreçte dünya örnekleri incelenerek gayrimenkul değerleme sistemleri üzerine araştırmalar yapıldı. Ayrıyeten bankalar da taşınmaz bedellerinin gerçek hesaplanmasına yönelik altyapı hazırlıklarına katkı sağladı.
Nesnel ölçütlere dayalı değerleme sistemi
Cumhurbaşkanlığının yıllık programında yer alan bilgilere nazaran, gayrimenkullerin paha değişimlerini izlemek için nesnel ölçütlere dayalı bir sistem oluşturulacak. Bu sistem, taşınmazların gerçek pahalarını kayıt altına alacak ve teknik altyapı geliştirilerek Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne (TAKBİS) entegre edilecek.
Taşınmaz bedel haritaları oluşturularak, bu bilgiler hem alım satım süreçlerinde hem de vergilendirme süreçlerinde referans olarak kullanılacak.
Teknik çalışmalar tamamlandıktan sonra, taşınmaz alım satımında gerçek paha üzerinden vergilendirme için gerekli kanun değişikliği yapılacak. Yeni düzenleme, hem alıcı hem de satıcıyı kapsayacak biçimde vergi hesaplamalarının hakikat yapılmasını sağlayacak.
Vergi sistemi nasıl işliyor?
Mevcut uygulamada, gayrimenkul alım satımlarında taraflar, emlak vergisi pahasının altına düşmeyecek halde alım satım bedelini beyan ediyor. Bu beyan edilen bedel üzerinden her iki taraf da binde 20 oranında tapu harcı ödüyor.
Ancak gerçek satış bedeli yerine düşük paha beyan edilmesi sıkça karşılaşılan bir durum. Tapu süreçlerinde bu cins yanlışlıklar tespit edilirse eksik ödenen harç, cezalı olarak tahsil ediliyor.
Değer artışı yararı vergisi
Gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde satılması durumunda elde edilen gelir, değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi tutuluyor. Bu vergide, satış bedelinden endekslenmiş alış bedeli, tapu harcı üzere sarfiyatlar ve yıllık istisna fiyatı düşülerek kalan fiyat vergilendiriliyor.
2026’da yeni periyot başlıyor
Edinilen bilgilere nazaran, 2026 yılında devreye alınacak olan gerçek kıymet asıllı vergilendirme sistemi, vergi kayıplarını azaltmayı, kayıt dışılığı önlemeyi ve kesimde adil bir sistem oluşturmayı amaçlıyor. Uzmanlar, bu düzenlemenin uzun vadede kamu gelirlerine olumlu tesirler sağlayacağını belirtiyor.
Kaynak : Sputnik
News
