Doğum korkusunu azaltmak için doğum anına odak bağlantısı kurmalısınız. Bebekle karşılaşacaksın, kucağına alacaksın, o müthiş hayallere odaklanmalısın. Ayrıca milyonlarca kadın doğum yapıyor ve yüz milyonlarca insan doğum yapıyor.
Anne ve bebeğin doğumuyla tanıştılar. Belki de yaşam mucizelerinden en yaygın olanı ve birçok erkeğin dünyadaki en mutlu insanlar olarak gördüğü eşsiz anları. O güne kadar olan olumsuzluklar, dünyanın en saf, masum ve en savunmasız canlı organizmasını aldığınızda asla ortaya çıkmamış gibi görünüyor. Bununla birlikte, bazı anneler bebeğini doğurmadan bu an vazgeçmek zorunda kalıyorlar ya da korkularından dolayı hamile kalmak istiyorlarsa bunu yapamıyorlar. Bu değerli anları isteğinizle yaşayamamanın nedeni ortak bir duygudur; ‘Doğum korkusu’.
Özellikle ilk gebeliklerinde hamile olan anneler, psikolojik değişiklikler ve doğum öncesi yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle çok stresli günlerdir. Bu suçların en büyüğü doğum korkusu. Daha önce yaşamlarında yaşamamış oldukları bir deneyim olan doğum korkusu temelinde, yanlış bilgilendirilmiş bilgilerden fazla bilgi sahibi olmamak ya da etkilenmek olmamak yatıyor.
Doğum Korkusunun En Uç Noktası
Anne adayı, doğum korkusunun bir son noktaya dönüştürülmesi olarak tanımlanan “Tokofobi” de farklı tepkiler gösterebilir; Karnınızı yumrukladığınız anda kürtaj, alkol veya uyuşturucu kullanımı veya kendinize ve bebeğinize yönelik şiddet… Başarılı doğumdan sonra bile toksofobik kadınlar uzun yıllar doğum anılarını hatırlayabilir ve panik atak geçirirler. Bu fobiden dolayı bazı kadınlar daha kesin yöntemler kullanıyorlar. Sanki sürekli konsantrasyon kullanıyor ya da kendinizi rahatsız etmek için elinden geleni yapıyor.
Her Doğum Farklı Yaşanır
Korku içinde korku yaşayan, doğum zamanı, acı çekme, ölüm, zihin kaybı gibi korkulan kadınlar, utanç verici, sakat veya ölen cenin gibi ya da doğum hakkında yeterince kısa bir teslimat gerçekleştirecek takıma güvenmek isterlerse, Doğru bilgi eksikliği yüzündendir. Bu aynı zamanda aileden, komşularından veya arkadaşlarından dinlenen ‘korkunç’ doğum hikayelerini ekleme konusunda çıkmak için zor bir durumdur. Ancak unutulmaması gereken bir şey var; Her doğum farklıdır.
Bebeğin büyüyen vücut ağrılarıyla, doğum anına daha yakın olan hareketlilik kaybı, iç organların sıkıştırılmasından kaynaklanan stres gibi faktörlere, normal gebeliklere, anne aday doğumla ilgili endişelerini artırmaya daha etkili olurlar. Bu durumu önlemek için, annenin ne hissettiğini açıkça doktoruna açıklaması gerekir. Çünkü doğum hakkında en sağlıklı bilgi verebilen ve ana adayı rahatlatabilecek ilk kişi doktorlar. Normal doğum kurarsanız, doktor size tüm ayrıntıları anlatacak ve iletişim doğumunun unsurlarını destekleyecek, onlar da emin ellerde olduğunuzu hissedecek ve anne aday endişelerini azaltabilecektir. Bu bilgi, gebeliğin başından itibaren ve bebeğin gelişimi ile devam ederse daha da etkilidir. Doktorlar, doğum annelerinde karşılaşılan doğum ve öğrenme zorluklarıyla konuştular, kontrolün kendi ellerinizde olduğunu ve doğumun doğum sırasındaki zorlu taleplerini kendiniz karşılayabileceğini fark ederek korkularıyla yüzleştiler. Bununla birlikte, insanların bu desteğine rağmen artan bir şekilde kendi gözlerini büyütme düşüncesinden kurtulamıyor ya da mutlaka uzman bir psikologdan yardım alması gerekir bebeğe zarar verme ihtimalini doğuracak.
Korku Bebeği Olumsuz Etkiliyor
Bebeğin yavaş yavaş dış dünyayı anne karnında iken duyduğu seslerle algılamaya başlar ve maalesef hamilelik sırasında annesinin olaylarını, streslerini ve korkularını algılar. Hamileliğinizin sonuna doğru doğum korkusu, stresin büyüklüğüne göre bebeği olumsuz olarak etkiler. Bu etkileri ve sahneye getirdikleri olumsuzluklar, her bebekte farklı oldukları için tam olarak belirlenememiştir.
News
