DOLAR

38,2543$% 0.09

EURO

44,1288% 0.08

STERLİN

51,2994£% 0.09

GRAM ALTIN

4.277,98%1,64

ÇEYREK ALTIN

7.027,00%1,58

TAM ALTIN

28.039,00%1,66

BİST100

9.321,64%0,05

BİTCOİN

3370065฿%0.94115

a

Çayın Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Yapılan araştırmalar yemeklerden hemen sonra içilen çayın vücuttaki demir emilimini %50'ye kadar azaltabileceği tespit edilmiştir.

Çay, Camellia Sinesis bitkisinin yapraklarından elde edilir. Siyah çay, beyaz çay (oolong) ve yeşil çayın kökeni aynı bitkidir. Bu bitkinin tamamen fermente edilmiş hali siyah çay, yarı fermente edilmiş hali beyaz çay, fermentasyondan geçmemiş hali ise yeşil çaydır. Siyah çay, polifenollerin enzimatik oksidasyonu ile elde edilmektedir.

Yeşil çayda ise polifenollerin oksidasyonu önlenir. Tüm çay çeşitlerinde kafein bulunur. Yeşil çaydaki kafein oranı siyah çaya göre, beyaz çaydaki kafein oranı ise yeşil çaya göre daha düşüktür. Tüm çay çeşitlerindeki kafein oranı ise kahveye göre daha düşüktür. Çayın içeriğinde birçok vitamin ve mineral de bulunmaktadır. İngiltere’de yapılan bir çalışmaya göre günde 3-5 fincan çayın faydaları aşağıdaki gibidir;

  • B1 vitamini ihtiyacınızın %10’nu;
  • B2 vitamini ihtiyacınızın %25’ni;
  • B6 ihtiyacınızın %6’sını;
  • Folik asidin %10’unu;
  • C vitaminin %10-25’ini (siyah çay %10, yeşil çay %25);
  • Magnezyum ihtiyacının %45’ini;
  • Potasyum ihtiyacının %45’ni;
  • Kalsiyum ihtiyacını %16’sını;
  • Çinko ihtiyacının %10’unu;
  • Doğal Fluoride(florür) ihtiyacının %45’ini karşılar.

Çay yaprakları yukarıdaki listeye ek olarak belirli oranlarda Karoten (A vitamini), E, K, H (Biotin) vitaminleri, B5 ve Niacin, manganez selenyum ve krom da içerir.

Çay çeşitlerinde “flavonoidler” ve “polifenoller” adı verilen antioksidanların bulunduğunu da belirtmek gerekir. Flavonoidler bitkiye rengini veren antioksidanlardır. Çayın flavonoid özelliği, yetiştiği bölgeye ve gördüğü işleme göre değişir. Yeşil çay, “kateşinler” denilen basit flavonidler içerir. Kateşinler, en az A, C, E vitaminleri kadar güçlü bir antioksidan özelliğine sahiptir. EGCG (Epigallocatchin-3-Galate) ise yeşil çayda bulunan en önemli kateşindir.

Siyah çay ise “Theaflavin” ve “Thearubigin” denilen daha karmaşık flavonoid yapıları içerir. Flavonoidler, hücre ve dokuları, serbest radikallerin zararlarına karşı korur. Diğer bir antioksidan türü olan ve tüm çay çeşitlerinde bulunan polifenoller ise hücreleri oksidatif strese karşı korur. Yeşil ve beyaz çayda antioksidan özellikleri siyah çaya göre daha fazladır.

Çay ayrıca “Theanine” adı verilen bir amino asit içerir. Theanine’in beyindeki dopamin seviyesini yükseltici, fiziksel ve ruhsal stresi azaltıcı etkileri bulunmaktadır.

Çayın Faydaları Nelerdir?

Çayın sağlığa faydalarını aşağıdaki şekilde listeleyebiliriz;

  1. Bağışıklık sisteminizi güçlendirir: Çayın içeriğindeki kataşinler ve antioksidan ile beraber diğer özellikleri bağışlık sisteminin güçlü kalmasını sağlar, enfeksiyonlarla savaşı artırır, vücudu soğuk algınlığı ve gribe karşı korur. Güçlü bir bağışıklık sistemi için C vitamini de önemlidir. Yeşil çay yüksek oranda C vitamini içerir. 
  2. Kansere yakalanma riskini düşürür: Çayın içeriğindeki kateşin ve flavonoidler, serbest radikallerin DNA’lara vereceği zararı azaltarak birçok kanser türüne yakalanma riskini düşürür.
    1. 2005 yılında İsveç’de yayınlanan bir çalışmada günde 2-4 fincan çay tüketen kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinin %46 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Bu çalışma on beş yıl boyunca 60.000 kadın üzerinde yapılmıştır. Oregon Üniversitesinin yaptığı çalışmalarda ise beyaz çayın hücre mutasyonlarını önlediği tespit edilmiştir.
    1. Yapılan çalışmalarda yeşil çayın düzenli tüketilmesinin ise erkeklerde prostat kanseri riskini %27 düşürdüğü; yemek borusu kanserine yakalanma riskini ise erkeklerde %57, kadınlarda ise %60 düşürdüğü tespit edilmiştir. Yeşil çayın içeriğindeki EGCG in kanser hücrelerinin gelişmesini önleyici rolü görülmüş ve birçok kanser türüne (ağız, mide, prostat, yemek borusu, vs) karşı etkili olabileceği tespit edilmiştir
  3. Diş çürüklerini ve ağız kokusunu önler: Çayın içeriğindeki yüksek florid dişleri çürümeye karşı korur. Kataşinler ise ağızdaki kötü bakterileri öldürür, ağız kokusunu önler. Florid, dişleriniz gibi kemiklerinizin de güçlü kalmasına yardım eder. Çay, kemikler için önemli olan magnezyum, kalsiyum, çinko gibi  minerallerini de içerir.
  4. Çayın içeriğindeki polifenoller, kan şekerinin de düşük kalmasına yardımcı olur. Diyabete yakalanma riskini düşürür.
  5. Düzenli çay tüketen erkek ve kadınlarda parkinson hastalığı riskinin de düştüğü tespit edilmiştir.
  6. Hafızayı güçlendirir: Alzheimer’a yakalanma riskini düşürür. Özellikle yeşil çayın içeriğinde yer alan EGCG adlı antioksidanın, Alzheimer’a neden olabilen Beta amiloid adı altındaki proteinin üretimini azalttığı tespit edilmiştir.
  7. Çayın içeriğindeki theaninin ise beyindeki dopamin seviyesini yükseltici etkisi vardır. Çayın içeriğinde yer alan theanine ve kafein birlikteliğinin beynin bilişsel (cognitive) faaliyetleri arttırıcı olumlu etkileri saptanmıştır. Çayın içeriğindeki Theanine fiziksel ve ruhsal durumunuzu olumlu etkiler. Yorgunluk ve uyku halini ortadan kaldırır. Sportif performansınızı güçlendirir. Özellikle spor öncesi içilecek bir fincan yeşil çay, hem size kendinizi zinde hissettirir, performansınızı arttırır hem de yağ yakımını teşvik eder.
  8. Yağ yakımını hızlandırır: Çayın içindeki kateşinler, vücudun yağ yakma mekanizmasını harekete geçirir, vücuttaki enzimleri aktive eder. Kateşinler, yeşil çayda yüksek, siyah çayda ise daha düşük orandadır. Zayıflamak isteyenler, diyetlerinde yeşil çaya yer vererek daha kolay kilo kaybedebilirler.
  9. Obeziteye karşı korur: Özellikle yeşil çay, yağ hücrelerine glikoz girmesini engeller ve kan seviyesindeki glikoz düzeyini düzenli kılar.
  10. Kan damarlarını güçlendirir: Çay tüketimi kanın pıhtılaşma riskini azaltır kalp krizi, felç ve kardiovasküler hastalıklara yakalanma riskini düşürür. Bu etki, tüm çay çeşitleri için geçerlidir. Hollanda’da 5-6 yıllık bir sürede yapılan çalışmada, günde 3-4 fincan  siyah çay tüketen deneklerde, ölümcül kalp krizi geçirme riskinin % 70’lere kadar düştüğü görülmüştür.
  11. Düzenli çay tüketenlerde sigaranın negatif etkilerinin de azaldığı tespit edilmiştir. Tabi bu sigara içmek için haklı bir neden olmamalıdır.
  12. Kafein içermesine rağmen vücudun nem dengesini korur, vücudun su atımına neden olmaz. Bu etki özellikle yeşil çay için geçerlidir. Yeşil çay tıpkı su gibi vücudun nem dengesini korur.
  13. Astım ve Alerji ye karşı etkilidir: Yeşil çayın içeriğindeki EGCG adlı antioksidanın astım ve alerji semptomlarını hafifletebileceği de tespit edilmiştir.
  14. Cilt güzelliği ve erken yaşlanmaya karşı etkilidir: Özellikle yeşil çayın içeriğindeki güçlü antioksidantlar, cildi zararlı UV ışınlarına ve olumsuz çevre koşullarına karşı korur. Serbest radikallerin cilde vereceği zararları etkisiz hale getirerek, erken kırışıklıkları ve cildin erken  yaşlanmasını önler, cilt kanserine karşı da korur.

Çayın Zararları Nelerdir?

Görüldüğü üzere çayın sağlığa faydaları oldukça fazladır. Her faydalı şeyin aşırı tüketiminin de zararlı olabileceğini göz önünde bulundurarak çay konusunda da aşırıya kaçmamak gerekir.

Çayda da kahvede olduğu gibi kafein bulunmaktadır. Aşırı oranda kafein tüketimi, mide salgısının da aşırı artmasına neden olarak özellikle mide dokusu zayıf olan kişilerde ülser riskini artırır. Gastrit ve ülser sorunu olan kişilerin çay tüketirken dikkatli olmaları gerekir.

Fazla kafein aşağıdaki olumsuz etkilere neden olabilir;

  • Fazla kafein alımı kafein alışkanlığına da neden olabilir. Kafein bağımlısı kişilerde kafein alımı durduğunda baş ağrısı ve huzursuzluk gözlemlenebilir.
  • Kan basıncını da olumsuz etkiler. Kalpte çarpıntıya da neden olabilir.
  • Vücudun Kalsiyum dengesini bozar, kemik erimesine yol açabilir.
  • Aşırı Kafein alımı uykusuzluğu da yol açabilir.

Çaydaki kafein oranı kahveye göre çok daha düşüktür ama çay tüketiminde yine de aşırıya kaçmamak gerekir. Tüm çay çeşitlerinde kafein oranı en düşük olan çay ise beyaz çaydır.

Çayın içeriğindeki tanin, folik asit emilimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle özellikle hamilelerin çay tüketirken dikkatli olmaları gerekir. Çünkü folik asit, fetüs gelişimi için önemli bir vitamindir. Anne adaylarına çeşidi ne olursa olsun günde iki fincandan fazla çay tüketmemesi önerilmektedir.

Çay tüketirken dikkat edilmesi gereken bir husus da çayın yemeklerden hemen sonra tüketilmemesi gerektiğidir. Çay, demir mineralinin emilimini bozmaktadır. Yapılan araştırmalar yemeklerden hemen sonra içilen çayın vücuttaki demir emilimini %50’ye kadar azaltabileceği tespit edilmiştir. Bu etki yeşil çay da dahil olmak üzere tüm çay türleri için geçerlidir. Özellikle kansızlık sorunu çekenler bu konuya dikkat etmelidir.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Koronavirüs’ten Sonra Panik Yaratan Yeni Hastalık Kawasaki!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.