Uzmanından öğretmen ve velilere uyarı

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Uzmanından öğretmen ve velilere ikaz

Dr. Ayşin Kılınç Toker:

“Çocuklarımızı en ufak bir semptomda kesinlikle konutumuzda izole etmeliyiz”

“Öğretmenlerimizin de bu savaşa sıhhat çalışanlarının verdiği gönülle gönül verip aşılanması gerektiğini düşünüyorum”

KAYSERİ – Kayseri Kent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ayşin Kılınç Toker, öğrenci velilerine ve öğretmenlere ikazlarda bulunarak bulunarak, “Çocuklarımızı en ufak bir semptomda kesinlikle konutumuzda izole etmeliyiz. Öğretmenlerimizin de bu savaşa sıhhat çalışanlarının verdiği gönülle gönül verip aşılanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Kayseri Kent Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ayşin Kılınç Toker, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, okullarda yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte öğrenci velilerine ve öğretmenlere ikazlarda bulundu.

Toker, “Hepimiz veliler ve öğrenciler olarak heyecanlı bir sürece girdik. Beklentimiz bu süreci online eğitime geçmeksizin her formda yüz yüze tamamlayabilmektir. Maalesef bu dönemki olay sayılarında bilhassa varyantlardan ötürü artış nedenli bu yüz yüze eğitime devam edebilmemiz için çok dikkatli olmamız gerekiyor. Aralık, maske ve hijyen kuralları hem çocuklar hem veliler hem de öğretmenler için çok değerlidir. Ayrıyeten delta varyantında kapalı ortamda bir mühlet kalabilme durumundan ötürü kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerekiyor. Bunu da başka müdafaa faktörlerinin yanına eklememiz gereken bir durum. O yüzden okullarımızda bilhassa yüzey paklığı sırasında ve mümkünse teneffüslerde kapalı ortamların taze hava ile havalandırılmasına kesinlikle öneriyoruz” sözlerini kullandı.

Semptom gösteren öğrencilerin velileri tarafından takip edilmesi gerektiğini kaydeden Ayşin Kılınç Toker, “Velilerimizin bu periyotta çocuklarını çok yakın takip etmesi gerekiyor. Önümüzdeki kış aylarında nezle ve öteki virüslere bağlı grip enfeksiyonları da görülecek ancak ayrım oluşana kadar kesinlikle çocuklarımızı okula göndermememiz gerekiyor. Mümkünse konutta semptomlarını takip etmemiz, şayet semptomlarda da kötüleşme olursa sıhhat kuruluşuna başvurmamız gerekiyor. Zira sınıfa gönderdiğimiz bir çocuk direk temasla öbür çocukları ve öğretmeni, öğretmende öteki öğretmenlerle teması sayesinde tüm okulda bu virüsü çok süratli bir halde yayabilir. O yüzden çocuklarımızı en ufak bir semptomda kesinlikle konutumuzda izole etmeliyiz. Esasen çocuklarımızla konutta temas halindeyiz lakin velilerin birbiri ile teması, okul önlerindeki sıkışıklık, havasız ortam ve çocukların sıhhatsiz bir halde okula giriş ve çıkışı çok büyük sorundur. O yüzden mümkün olduğunda çocuklarımızın yaşlarına uygun yürüyebilecekleri aradan kendilerinin gitmesini sağlamamız gerekiyor. Ayrıyeten velilerimize önerebileceğim en kıymetli bahislerden birisi de, çocuklarımızın, geleceğimizin ve eğitimimizin sağlam bir formda devam edebilmesi için aşı programı çok kıymetlidir. Aşılarımızı kesinlikle yaptırmamız gerekiyor. Bir veli aşılanmadığı takdirde bu sınıftaki tüm öğrenci ve veliler için risk kelam konusu oluyor. O yüzden Sıhhat Bakanlığı’nın planladığı ve bildirdiği formda aşı takvimimize uyalım ve aşılarımızı olalım. Birebir formda aşı durumu öğretmenlerimiz için de geçerlidir. Onlara geleceğimizi emanet ediyoruz. Bu emanetin yüz yüze en hoş halde devam edebilmesi için tıp ki sıhhat çalışanları nasıl aşılandıysa, öğretmenlerimizin de bu savaşa sıhhat çalışanlarının verdiği gönülle gönül verip aşılanması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

12 yaşa kadar çocukların aşı takvimine nazaran aşılarının yaptırılması gerektiğini kaydeden Toker, “12 yaşa kadar aşılanma öneriliyor. Kesinlikle yapılması lazım. Bilhassa 15 yaş üstü her halükarda aşısını takvime uygun bir formda yaptırabilir. 12-15 yaş ortasındaki çocuklar içinde aşikâr bir çekince olabilir fakat çocuklarımızın immün sistemi 10 yaş itibariyle oluşmuş oluyor. O yüzden çocuklarımızın bu aşı takvimine uymalarında rastgele bir sakınca yoktur” dedi.